Kişisel Bir Sorun

   "İnsan ölüm kalım yol ayrımına geldiğinde, ölümüyle birlikte bağının kalmayacağı uzayı ve yaşamını, dolayısıyla bağını sürdüreceği uzayı yan yana halde, hemen burnunun dibinde götürüverir. Sonra da, ölü olarak varlığının sona ereceği uzayı, üzerindeki giysileri çıkarıp atarmış gibi arkasında bırakıp yaşamaya devam edeceği uzaya girer. İşte böyle, bir insanın çevresinde ağacın gövdesinden çıkan yapraklar ve dalların ayrışmasına benzer şekilde uzaylar vardır."
   Varoluşumuz bu çok boyutlu uzaylardan birinde ve biz onu yaşamakla yükümlüyüz. Bu yaşam eğrisinde, çünkü bir eğridir yaşam, karşımıza sürüyle kişisel sorun çıkacak. Biz bunları sadece bize verilmiş lanetler olarak göreceğiz. Oysaki bu sorunlar karşısında takınacağımız tutumlar ve gerçekleştireceğimiz davranışlar bizden önce belki de yüzlerce kez tekrarlanmıştır. Kişisel bir sorunumuz vardır, evet, bütün dünya ile kişisel bir sorun paylaşmaktayız.
   Tek başınıza yaşıyor iseniz kendinize karşı bir takım sorumluluklarınız vardır. Aileniz ile yaşıyorsanız, onlara karşı sorumlusunuzdur. Her zaman özgür olamazsınız. Evliyseniz, eşinize karşı sorumluluklarınız vardır. Bir de çocuklarınız varsa, sorumluluklarınız daha da artmıştır. İnsan bunlara sahip olmak istiyorsa, getirdikleri sorumlulukları da yüklenmelidir. Özellikle çocuklara karşı olan sorumluluklar en önemlileridir. Çünkü yüzlerine yazılmış olan sadece masumiyettir.
   Bir çocuk beklerken, tahminleriniz doğru çıkmaz ve hayat sizi bir kumar masasına davet ederse peki, ne yaparsınız? Masada kaybederseniz, bebeğinizi kaybedeceksiniz. Kazanırsanız; bebeği kazanacaksınız fakat özgürlüğünüzü kaybedeceksiniz. Sahip olmayı istedikleriniz için neleri feda edebilirsiniz?
   Masaya oturacak mısınız? Kenzaburo Oe, Kişisel Bir Sorun'da bebeği beyin fıtığı ile doğan Bird'ün birkaç günlük hesaplaşmasını anlatıyor. Kuşkusuz aynı hesaplaşmayı kendisi de yaşadı zamanında. Çünkü o da engelli bir çocuk sahibiydi. İşte bu yüzden kişisel bir sorundu bu onun için.

   "Kişisel sorunlar arasında, tek başına o sorunun mağarasında ilerledikçe, sonunda tümünü ilgilendiren, geniş bir çıkışa ulaşıldığı da olur. Öyle sorunlar da yok mudur? O durumda bunalmış haldeki kişi, o bunalımın meyvesini almış olur. Karanlık mağarada acı anlar yaşayan, ama yeryüzüne çıkmayı başardığı anda torba dolusu altın elde eden Tom Sawyer gibi! Ancak, benim şu anki kişisel sorunumdaki acıyı yaşama rolü, diğer tüm insanlardan soyutlanmış halde. Kendime ait dikine bir çukuru, çaresizce kazmaya devam etmekten başka bir şey yapmıyorum. Aynı şekilde karanlık çukur içerisinde sıkıntılı terler döküyor bile olsam, benim kişisel sorunumdan hiçbir insansı anlam çıkmaz. Yalnızlık ve utanç içerisinde kazılan iğrenç bir çukur. Benim Tom Sawyer'ım o derin çukurun içerisinde aklını yitirebilir."

   Oe kişisel sorunundan bir anlam çıkarıyor aslında. Ve kendisi gibi niceleri için kalemini kalbine saplayıp; acı, sabır ve güçle yazılmış bir roman çıkarıyor. Kişisel Bir Sorun, Hüseyin Can Erkin'in Japonca aslından çevirisiyle Can Yayınları'ndan. Meselimin sonuna gelirken diyorum ki; okuyun.

Yorumlar