Mor Bir Serserinin Gezi Notları

   "Bu nedenle keşiflerimin elle tutulur bir tarafı yok -gayet özneller. Kimin ne yaptığına, kimin ne dediğine gelince, ben böyle şeylere pek kafayı takmam. Zaten elimden başka türlüsü gelmez, zira benim gibi insanlar yapı itibarıyla böyle şeylere pek merak duymazlar, zaten hakikat hiçbir zaman umurumda olmamıştır. 'Hakikat insanın inandığı şeylerdir ama hakikat insanın bir şeylere inanmasını sağlayamaz.' Bu tuhaf ifadeyi gezi günlüğüme iki defa yazmışım."


   Oyama Yayınevi "Yeni Fudoki Dizisi" için -fudoki,  bir bölgenin coğrafyası, tarihi, âdetleri hakkında bilgi veren, tarihi bir topografik kaydını içeren bir kılavuzdur- Tsugaru bölgesine kendine has karakteri dolayısıyla ayrı bir cilt ayırmak istemiş ve bu cilt için Osamu Dazai'yi seçmiş. Dazai gerek edebi başarıları ve yaşam biçimi nedeniyle gerekse de Tsugarulu olması ile dikkat çekmiş. Teklif kendisine götürüldüğünde bir bakıma sevinerek kabul etmiş. Çünkü o da doğduğu topraklara dönmek ve köklerine dair bir şeyler aramak isteğindeydi. Ayrıca daha sonra kendisinin de belirttiği gibi bu yolculuğu ve kitabı annesine dair bir şeyler öğrenmek için de yapmıştır. Dazai genelde siyaset ile ilgilenen bir aileden yazar olarak çıkmış ve sol görüşlü eylemler, alkol, intihar vb. tarzı nedenlerle başı sık sık derde girmiş. Dazai okul dönemine dair bir anısında okulda çok ceza aldığından bahsediyor. Sınıfta ağzını kocaman aça aça esner kendi kendine gülümsermiş. Sonra öğretmeninden dayak yermiş. Öğretmeni, öğretmenler odasında bile esnemesinden konuşulduğundan dem vurunca Dazai, "Esnememin konuşulduğu bir öğretmenler odasını düşündükçe, gülümsememi tutamıyorum." diye yazar. Dazai'nin bu salaş ve ironik tavrı gerçekten kayda değer. Kitap bir gezi, coğrafya kitabı olması gerekirken, bu şekildeki itiraflarından oluşan bir monolog olarak düzenlenmiş. Dazai anlatılarında ayrıca yer yer haikulardan da bahsediyor. Alıntılar yapıyor. Kitabı değerli kılan da tamamen bunlar olmuş.

          Furu'ike ya                                              Eski bir havuz
          Kavazu tobikomu                                   Bir kurbağa atlar
          Mizu no oto                                            Suyun sesi

Osamu Dazai'nin bu haiku üzerinde durması ilginçtir, çünkü intiharını da suya atlayarak gerçekleştirmiş.


   "Bir ailenin üyelerini ne zaman böyle keyifsiz görsem acaba benim yüzümden mi kavga ettiler diye düşünürüm. Tahminim bazen doğru çıkar bazen yanlış. Kanundan korkan bir hanede bir yazarın ya da gazetecinin gelmesi genelde endişe yaratır. Biz yazarlar için de bu acı bir tecrübedir, böyle bir şeyi asla hissetmemiş bir yazar kuşkusuz budaladır."

   Kitap ayrıca bazı siyasal ve sosyolojik konulara da ışık tutması bakımından değerli. Düşünce adamlarına ve toplumun eksik taraflarından bahseden kişilere de o dönemde nasıl bakıldığına dair bir tutum görebiliyoruz. Gerçi bu tutumun dönemsel olması ile pek bir alakası bulunmuyor. Her dönem boyunca bu tutum devam ediyor. Dazai anlatılarının bazı kısımlarında örneğin denizin derinliği gibi konulardan bahsederken milli güvenlik gibi bahanelerle bilgi vermekten çekiniyor. Gerek savaş dönemi olması gerekse de siyasi güçlerin dönemde oynadığı roller bunun nedeni olabilir. Ama her şekilde, savaşın insanlar üzerinde yarattığı paranoya görmezden gelinemiyor.  Trajik olduğu kadar komik de bu aynı zamanda. Düşünsenize, elinde Mor Bir Serserinin Gezi Notları'nı tutmuş bir düşman albayı, Tsugaru'ya saldırırken hangi kıyının sığ hangisinin derin olduğunu kestirmeye çalışıyor.
    Mor Bir Serserinin Gezi Notları Yapı Kredi Yayınları'ndan. Meselimin sonuna gelirken sizi Tsugaru-Shamisen ile ve bir iki Tsugaru fotoğrafıyla başbaşa bırakıyor ve diyorum ki; okuyun.


Yorumlar